27 Temmuz 2019 tarihinde Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Ordu Üniversitesi Rektörlüğüne atanan Profesör Doktor Ali Akdoğan, Ordu´ya yapımı düşünülen şehir hastanesi, Ziraat Fakültesinin kapatılıp kapatılmayacağı, Ordu Üniversitesindeki öğrenci sayısının yeterli olup olmaması konusunda ki sorularımıza içtenlikle cevap verdi.
Rektör Akdoğan´ın muhabirimiz Mustafa Kemal Poyraz ile yaptığı röportaj şöyle:
Botanik Park olarak yapımına başlanılan, daha sonra iptal edilerek yerine yapımı düşünülen şehir hastanesi konusunda yapmış olduğunuz bir açıklamada önceliğimiz Tıp Fakültesi hastanesi olmalı, bu konuda da üniversitemiz bünyesinde yeterli arazimiz var demiştiniz, bu konuyu biraz açar mısınız?
Ordu ilimizde bir adet devlet hastanemiz, bir de eğitim araştırma hastanemiz var. Eğitim araştırma hastanesinde tıp fakültemiz doktorlarıyla sağlık bakanlığının doktorları beraber Ordu insanımıza hizmet veriyorlar. Hastanemizin o günkü şartlarda durumu iyiymiş ama bugünkü şartlarda büyüyen, gelişen ilimize yeterli hizmeti veremiyor. Yeni bir hastaneye ihtiyacımız olduğunu herkes biliyor ve söylüyor. Bu anlamda hastanenin nereye yapılacağı konusunda çeşitli söylentiler var. Eskipazar´a yapılacağı söylenen hastanemiz konusunda büyüklerimiz nasıl uygun görürse onu yaparlar. Bende üniversitenin rektörü olarak üniversitemiz yerleşkesinde 300 dönüm dolaylarında boş arazi var. Daha önce tıp fakültesi için 70 dönüm arazi ayrılmış, daha sonra bu arazi 120 dönüme çıkarılmış, hatta yeni düzenleme ile 180 dönüme yakın bir arazi tahsil edilmiş durumda. Ordu üniversitesi rektörü olarak söylemim o dur ki; ilimize yapımı düşünülen hastane konusunda mekânımız vardır, milletimiz için hastane için devletimizin iradesi uygun görürse mekân buradadır diyorum.
Geçenlerde üniversitelerin ödenekleri açıklandı, Tıp fakültesi ile ilgili ödenek var mı bu konuda neler söylemek istersiniz?
159 milyon TL ödenek ayrıldığını biliyorum. Bu paranın önemli bir bölümü memur maaşlarına gidiyor. Yeni yatırımlarla ilgili olarak merkezde yeni bir hastane işimiz var. Sağlık Bakanlığı hastaneyi buraya yaparsa bir sorun yok. Arazisi üniversiteden olur, yapımı Sağlık Bakanlığından olur. Hastanemiz yapıldığında Tıp Fakültesinin doktorları ve Sağlık Bakanlığının doktorları ile birlikte eğitim araştırma şeklinde iş tamamlanmış olur. Bu işin çok da iyi olacağını düşünüyorum. Ödeneklerle ilgili olarak devletimizin şu sıralarda yükünün çok ağır olduğunu görüyoruz. Devletimiz şu anda Barış Pınarı Harekâtı adı altında Türkiye´nin ve bölgenin güvenliği için mücadele verirken bizim de hem kurum, hem birey olarak devletimize, milletimize sahip çıkmamız elimizden gelen fedakârlığı yapmamız gerekiyor. Böyle bir ortamda yeni yaptırımlar olmayabilir. Devletimizin çok önemli konularda mücadelesi varken, bizlerin devletimize şunu niye yapmadınız, bunu niye yapmadınız şeklinde sitem etme hakkımız olmamalı. Şu ortamda devletimize bizim katkı vermemiz lazım. Hani eskilerin değimiyle “Yedi düvele karşı mücadele vermektedir”
Ordu Üniversitesine bağlı Ziraat Fakültesinin kapatılacağı yönünde söylentiler var, bu konuda neler söylemek istersiniz?
Biz yeni yeni bölümler açmaya çalışırken öyle bir şey olur mu? Ziraat fakültemizin fındık araştırma, enstitümüzde laboratuvarımızda arı ürünleri ve arı ürünleri geliştirme, yeni yeni tarım ürünleri, yeni gelişmeler, fındıkla ilgili neler yapıla bilinir. Bu çerçevede arkadaşlarımızla birlikte istişare halindeyken kalkıp da Ziraat Fakültesini kapatmak çok boş ve anlamsız olur. Bunu söyleyenler art niyetli insanlardır. Hâlbuki Ordu´nun fındığı var, Ordu´nun kivisi, Ordu´nun çileği, Ordu´nun balı var. Bu anlamda Ziraat Fakültesinin kapatılması söz konusu değildir.
Ordu Üniversitesi olarak 2019-2020 akademik yılda öğrenci sayınız yeterli mi, bu konuda neler söylemek istersiniz?
Öğrenci sayımız gayet iyi durumda. Yüzde 96 oranda doluluk oranımız var. Burada nicelik kadar niteliğe de önem vermek lazım. Çocukları üniversitelerden, fakültelerden, yüksekokullardan mezun ederken onların alanlarıyla ilgili bilgi birikimi ve donanımlarını da göz önünde bulundurmak lazım. Gençlerimizin yeteneklerini, donanımlarını, uzmanlıklarını geliştirici niteliğe de önem vermek gerekir. İyi ve kaliteli bir eğitim, yetişmiş insan gücüne önem vermemiz gerekir. Çabamızı ve enerjimizi yoğunlaştırdığımızın başında da bu geliyor.
Ordulu birisi olarak göreve geldiğinizde hedeflerinizin başında neler geliyordu, bu konuda neler söylemek istersiniz?
Ordulu birisi olarak Ordu´yu çok seviyorum. 25 yıldır Rize´de ikamet etmiş birisi olarak Rize´yi de Ordu´yu da çok seviyorum. Onların bende çok emekleri var. Onların bende dostlukları var, onlar benim kardeşlerim. Bedenim oradaydı ama hep Ordu´yu düşünüyordum. Orada maaş aldık ama evimizi burada yaptırdık. Üniversitemizin Ordu´ya katma değer katmasını, Ordu´muzun gelişmesinde benim de burada bir rektör olarak motive etmem, hocalarımızı, öğrencilerimizi anlamında Ordu insanımıza hizmet etmeyi gerçekten önemsiyorum. Ordulular olarak bizler neden daha iyi şartları yakalamayalım? Ordu´da yaşayan insan sayımız 800 bin iken bir o kadarının da il dışı ve yurt dışında yaşadıklarını biliyoruz. Hal böyle iken bu insanlar niye göç etsin? Niye baba ocaklarından Ordu topraklarından karınlarını doyurmak için gitsinler. Onlar burada olsalar, burada iş adamı olsalar, ticaret yapsalar, sanayi kursalar, eğitim öğretim faaliyeti yapsalar, ilimize katma değer katabilseler. Anaları babaları, hısım akrabaları ile aynı ortamda yaşayarak Ordu´muzun daha da gelişmesine katkı sağlayabilseler güzel olmaz mı? Ben şurada iki aylık rektörüm. Göreve gelir gelmez anaokulu açtık, yapılmış okulu faaliyete geçirdik. Çocuklarımızın sağlığı için sağlık ocağı açıyoruz. Kapalı olan kantini açtırıyorum. İşe üniversite içerisindeki birimleri gezerek başlıyorum. Makamıma ancak öğle sonrası gelebiliyorum. Öğrencilerimizin sorunlarını yerinde dinliyorum. Barınmaydı, yemeydi, içmeydi, okul şartlarıydı çocukların her sorunlarıyla ilgilenmeye çalışıyorum. Üç çocuğunu üniversiteden mezun etmiş bir baba olarak, dahası Allah razı olsun amcam, dayım, dedelerim bana sahip çıktılar. Onların bende çok emekleri var. 10 aylık yetim kalmış 23 yaşında dul kalmış bir kadının çocuğu olarak söylüyorum, “ Sevdam Ordu´nun daha iyi olması, insanımızın daha mutlu yaşaması, bu üniversitenin bu ile katma değer katmasını” son derece önemsiyorum. Bu şehri bu ülkeyi sevmek, bu milletin değerlerine bağlı kalmak lazım. Desinler diye iş yapmamak lazım. Devletin parasını son kuruşuna kadar bu çocuklar için harcarım. Yeter ki o para yerini bulsun. Bu para ülkemizin geleceği için yerinde kullanılsın.
Yeni açtığı bölümlerle kariyer basamaklarını çeşitlendiren ve her geçen gün büyüme grafiğini yükseltmeye devam eden Ordu Üniversitesi, 17 Mart 2006 tarihinde, Ondokuz Mayıs Üniversitesinin Ünye İktisadi İdari Bilimler Fakültesi, Fatsa Deniz Bilimleri Fakültesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Sağlık Yüksekokulu ve Mesudiye Meslek Yüksekokulu ile Karadeniz Teknik Üniversitesinin Ziraat Fakültesi ve Meslek Yüksek-okulunun bir araya getirilmesi ile kuruldu.