Altılı Masa adıyla anılan muhalefet partileri 14 Kasım 2022 Pazartesi günü, DEVA Partisi Genel Başkanı Sayın Ali Babacan’ın ev sahipliğinde toplanmıştır
Altılı Masa adıyla anılan muhalefet partileri 14 Kasım 2022 Pazartesi günü, DEVA Partisi Genel Başkanı Sayın Ali Babacan'ın ev sahipliğinde toplanmıştır. Toplantının gündeminde Bağımsız Türkiye Partisi'nin Altılı Masaya alınıp, alınmayacağı hususu da bulunuyordu. Yapılan müzakere sonucunda çalışmaların çok mesafe aldığı, yeni katılımların fayda sağlamayacağı gerekçesiyle kabul edilmediği duyurulmuştur. Bir partinin talebinin olumlu karşılanması halinde, beklenilen diğer taleplerin de olumlu karşılanması gerekir. Bunun çalışma bütünlüğünü bozma endişesi haklıdır. Ancak seçim işbirliği yapılmasının mümkün olduğu ifade edilmiştir. Bu umut verici bir gelişmedir.
Bu konuda Sayın Akşener, Altılı Masa da görüşülmemiş olmasına rağmen, kabul edilmeyeceğini bildiği halde, Sayın Hüseyin Baş'ı ziyaret ederek talebini Altılı Masanın 14 Kasım toplantısına taşıyacağı vaadinde bulunmuştur. Bu çok önemli bir siyasi manevradır. Ben talebinizi ilettim ama diğerleri kabul etmediler görüntüsü yaratarak, BTP oylarının kendi hanesine yazılacağının hesabını yapmıştır. Hatta Sayın Hüseyin Baş'ın İYİ Parti listesinde Trabzon adayı olacağı konuşulmaktadır. İYİ Parti Lideri'nin bu konuda amacına ulaştığını kabul etmek gerekir. Bağımsız Türkiye Partisi'nin çok fazla oyu olmasa bile, İYİ Parti'nin oylarına katkı sağlayacağını söylemek mümkündür. Bu manevranın diğer küçük partilere de yaygınlaştırılması beklenmektedir.
Altılı Masa çalışmalarını, masanın paydaşı olan siyasi partilerin Liderlerinin katılımı ile sürdürmektedir. Diğer yandan, Partilerin Genel Başkan Yardımcıları, seçim ve sandık güvenliği başta olmak üzere birçok konuda altyapı çalışmalarını yürütmektedirler. Ne yapılıyor bu masada diye tepki duymamak gerekir. Sayın Ali Babacan'ın bulunduğu masada çalışmalar, sistematik ve analitik olarak yürütülür. Her konu ayrıntısı ile çalışılarak masaya getirilir. Diğer partiler de bundan geri kalamazlar. Edindiğim izlenim, çok iyi bir noktaya gelmiş durumdalar. Bu aşamada her ayrıntının kamuoyu ile paylaşılması doğru değildir. Tam aksine başarıda bazı stratejik planların gizli tutulmasında fayda görülmektedir.
Ancak Altılı Masa çalışmalarında alınan kararların halen yeterince alana yansımadığını düşünüyorum. Tepede altı siyasi partinin gösterdiği uyumlu beraberliğin ve farklılıkları koruyarak birlikte çalışma kültürünün, İl ve İlçelere de yansıması zorunlu görülmektedir. Her İl de, hatta İlçe de altı siyasi partinin İl ve İlçe Başkanları, Partilerin Genel Merkezlerinden gönderilecek yetkililer yönetiminde toplanmalıdır. Bu toplantılarda nelerin görüşülüp, alanda uygulamaya konulacağı Altılı Masadan talimat olarak gönderilmelidir. Teşkilatlarda her parti, kendi partisel çalışmalarını yürütmeye devam ettiği sürece, sadece tepede alınacak kararlarla sonuca ulaşılması kolay görünmemektedir. Zaman daralmaktadır, daha fazla vakit kaybetmeden Türkiye'nin bütün İl ve İlçelerinde altı siyasi partinin müşterek çalışmaları başlatılmalıdır.
Altılı masa halen ayrıntıları çalışmaktadır. Bu çalışmalar tamamlandıktan sonra alınan karaları uygulayacak bir Cumhurbaşkanı adayı üzerinde karar verme aşamasına gelinecektir. Aday, masadaki altı liderden birisi olursa, zaten başlangıcından bu yana çalışmaların içinde olduğundan uygulamada bir sorun yaşanması söz konusu değildir. Ancak altı liderin dışında bir aday üzerinde mutabakat sağlanırsa, bu adayın alınan karaların altına imza atması gerekir. Aday kim olursa olsun, altılı masa tek partiymiş gibi adayın arkasında olursa kazanması mümkündür. Olmadığı takdirde yeni bir Ekmeleddin İhsanoğlu vakası yaşanmasına tanık olabiliriz. Bu da Türkiye'yi çağdaş demokratik sistemden koparıp, despot rejimler ile yönetilen ülkelere iyice yaklaştıracaktır.
Altılı Masa da güven vermeyen en önemli söylem ''herkes aday olabilir ama kazanacak aday olması ön şartımızdır'' ifadesidir. Bu ifade Sayın Kılıçdaroğlu'na iyisin hoşsun, layıksın ama kazanamazsın demektir. Sen aday olursan ben Lider olarak buna karar veremem. Bu talebinizi partimin Genel İdare Kuruluna götürür, oradan çıkacak kararı masaya getiririm demek, ipe un sermektir. Altılı Masanın dışından aday aramak, biz aramızda anlaşamıyoruz, birbirimizi bu göreve layık görmüyoruz, başka birine gel bizim adayımız ol demektir. Adayımız ol ama bizim üzerinde anlaştığımız protokolün altını imzala, ne diyorsak onu yapacaksın demektir. Bu yaklaşım bir kukla aramaktır. Umarım böyle bir yola başvurmazlar. Altılı Masa da bulunan her lider bu göreve fazlasıyla layıktır. Dışarıdan kukla arayacaklarına, emek verip aldıkları karaları kendileri uygulamalıdırlar.
Dışarıdan aday aramanın tek bir haklı gerekçesi olabilir. Seçimden sonra TBMM çok önemli olacağından, Liderler partilerinin başında Mecliste olmalı ve aldıkları kararları hayata geçirmelidirler. Yeni çıkartılan Seçim Kanunu Nisan 2023 tarihinde yürürlüğe girecektir. Buna göre baraj altında kalacak partilerin Meclise girme şansı bulunmamaktadır. Hem Cumhurbaşkanlığını hem de Meclis çoğunluğunu almadan Altılı Masanın hedeflerine ulaşması mümkün değildir. İşte bu nedenle sadece bu seçimde geçerli olmak üzere altı siyasi parti ''Demokrasi İttifakı'' adı altında tek bir parti gibi seçime girmelidir. Bunu başardıkları takdirde Meclis de 400 Milletvekili sayısına ulaşmaları mümkündür. Seçim ve sandık güvenliği de sağlanabilirse seçimin kazanılması zor değildir. Aksi takdirde hepimiz hayal kırıklığına hazır olmalıyız.