ATATÜRK’ÜN ANKARA’YA GELİŞİNİN 103. YILI KUTLU OLSUN

27 Aralık 2022, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 103. yıldönümü kutlu olsun.

27 Aralık 2022, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 103. yıldönümü kutlu olsun. Milli Mücadele; Anadolu’nun ortasında çorak, bakımsız, 20-25 bin nüfuslu, dış dünya ile tek bağlantısı bir demiryolu olan, Ankara’da uygulamaya konmuştur. Bozkır halindeki bu kent önce Milli Mücadele’nin, sonra yeni Cumhuriyetin başkenti olmuştur. 27 Aralık aynı zamanda Ankaralıların geleceğe bir mirası, Anadolu’nun sönmeyen bağımsızlık ve özgürlük ateşini taşıyan insanların kenti olmuştur.

Mustafa Kemal Atatürk, Ankara’da karşılanışını; “Ankara’ya ilk kabul olunduğum gün 27 Aralık 1919’da, sadece bir vatandaş, ulusun bir bireyi idim. Hiçbir sıfatım, selahiyetim ve ünvanım yoktu. Böyle olmakla beraber Ankara ve havalisi tamamıyla çocuklarıyla, kadınlarıyla, ihtiyarlarıyla beraber Ankara şehrinden Dikmen Tepesine kadar bütün sahrayı doldurmuş ve beni karşılamıştır. İstasyondan Hükümet dairesine kadar uzayan caddenin iki tarafı eski Türk kıyafetine girmiş, bıçakları ve tabancaları ellerinde Ankara Seymenleriyle dolmuştu. Seymenler ve onlarla beraber bütün halk: “Vatanı ve milleti düşmandan kurtarmak için hepimiz ölmeye hazırız, emrinizi bekliyoruz” diye bağırıyorlardı. O zaman Ankara İstasyonu işgalci subay ve askerlerin işgali altında bulunuyordu. O güne kadar Ankara’lıları ölü ve Ankara’yı bir harabe zanneden yabancılar, bu yüce tezahür karşısında kaygılarını belirtmekten kendilerini alamamışlardır.” Sözü ile Ankaralılardan övgü ile bahsetmiştir.

Heyet-i Temsiliye'nin geçici merkezinin Ankara olduğu yayımlanan bildiri ile bütün teşkilata 27 Aralık 1919’da yapılan tebliğ ile duyurulmuştur. Heyet-i Temsiliye adına Atatürk; “Sivas’tan Kayseri yoluyla Ankara’ya hareket eden Heyet-i Temsiliye, yol boyunca ve Ankara’da büyük milletimizin çok sıcak ve samimi vatanseverlik gösterileri içinde, bugün şehre geldi. Milletimizin gösterdiği bu birlik ve azim, memleketimizin istiklali hakkındaki kanaatleri sarsılmaz bir surette güçlendirici mahiyettedir. Şimdilik Heyet-i Temsiliye’nin merkezi Ankara’dır”. Denilmiştir.

Ankara, yüzyıla damgasını vuracak olan ve dünyadaki bütün ezilmiş halklara bir model oluşturacak Ulusal Kurtuluş Savaşının merkezi durumuna gelmiştir. Atatürk, Ankara halkı ile tanışmak amacıyla 28 Aralık'ta şehrin ileri gelenlerini Ziraat Mektebine davet etmiş, ülkenin askeri ve siyasi durumunu anlatmış ve Müdafaa-i Hukuk'un amacını anlatmıştır. Daha sonra güvenlik ve şehre yakınlık açısından daha uygun görülen istasyondaki "Direksiyon Binasına" taşınmıştır. Bu okul, Milli Mücadele ve Cumhuriyetin ilk yıllarında Atatürk'ün düşünmek ve dinlenmek için yalnız kalabildiği, özel toplantılarını yaptığı bir yer olmuştur. Ülkeyi kurtarmak için kişisel kararlılığı kitlesel direnişe dönüştürebilecek ortamı ve özledikleri toplumsal dayanışmayı burada bulmuştur.

“Ankara’nın ve Ankaralıların benim gönlümde bambaşka bir yeri vardır” sözü ile Atatürk, Ankara’nın Milli Mücadele’deki tutumunu; “İstiklal Mücadelesi tarihinde Ankara namı en aziz bir mevkii muhafaza edecektir. Bazılarımız göğüs germeyi hemen gayrimümkün zannedilen bu müşkilat karşısında sizler bir dakika tereddüt etmediniz. Üç sene önce Sivas’tan Ankara’ya ayak bastığım zaman bir misalini geçen gün dahi göstermiş olduğunuz samimi ve kalbi tezahürat ile beni kollarınız arasına aldınız. O zaman gösterdiğiniz bu vatani cesaret sayesinde ecnebi müdahalesiyle İstanbul’da kapatılmış olan Meclis-i Mebusan’ın daha geniş bir salahiyet ve şanı milliyet layık bir istiklal ile Ankara’da açmak mümkün oldu. Büyük Millet Meclisi sizin muhiti hamasetinizde korkusuzca istiklal mücadelesine devam edebilmiştir. Binaenaleyh, Ankara, hemşerilerimizin bu istiklali vatan mücadelesinde ayrı bir hissei şerefi vardır.”

Mazhar Müfit, Ankara’ya gelişi; “O sabah ajanslar ile Mustafa Kemal Paşa’nın geldiği haberi herkesi bildirildiği gibi, bir taraftan da sabahtan itibaren davullar ve zurnalarla bütün Ankara halkı karşılamaya hazırlanmıştı. Çankaya ve Dikmen tepelerinden güzel sesli hafızlar ezan ve salat okuyorlardı. Ve köylerden birçok atlı ve kağnı arabalarıyla binlerce halk Ankara’ya gelmiş, Ulucanlar’dan Hacıbayram Camii’nin önünde toplanarak dini tören yapılmış; 700 piyade, 3000 atlıdan teşekkül eden bir seymen alayını Ankara’da bulunan dervişler takip ediyor. Okul öğrencileri İstasyon Caddesi’ne, seymen alayının bir kısmı Dikmen bağlarına, bir kısmı Çankaya bağlarına, Kızılyokuş eteklerine ve diğer bir kısmı da istasyon yoluna dizilmişti. Halkın bir kısmı Namazgah tepesine ve diğer kısmı Yenişehir’in bulunduğu yerlere ve İstasyon yoluna sıralanmışlardı.“ sözleri ile anlatmıştır.

Ankara, yalnız bir il, bölgesel bir merkez ve başkent değil, aynı zamanda Cumhuriyet’in sembolü ve ülkenin geleceğinin simgesi olmuştur. Ankara'nın merkez olarak seçilmesinin doğru bir karar olduğunu Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın gelişimi göstermiştir. Özellikle Sakarya Meydan Muharebeleri, yer seçiminin başarısını kanıtlamış, bu nedenle Heyet-i Temsiliye'nin geçici merkezi olmaktan, Türkiye'nin başkenti durumuna yükselmiştir. Tarihi yürüyüşü gerçekleştirerek Türk Milleti’nin kurtuluşu sağlayan ve Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran başta Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Heyet-i Temsiliye üyelerini rahmet, sevgi, saygı ve minnetle anıyorum. Ruhları Şad, mekanları cennet olsun.