Ordu Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapmakta olan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Elif Keleş Tayfur, 9 Mayıs 2024 Perşembe günü öğlen saatlerinde, hastaneye tedavi görmek için gelen ve silahlı birinin refakat ettiği hasta tarafından fiziksel ve sözlü saldırıya uğradı.
İddialara göre tedavi görmek için geldiği hastanede kontrolden çıkan hasta ve yakını, burada görevini icra etmekte olan Dr. Elif Keleş Tayfur’a saldırıda bulundu.
Dr. Elif Keleş Tayfur, yaşanan üzücü olayı sosyal medya hesabından yapmış olduğu paylaşım ile gündeme taşıdı.
SOSYAL MEDYA HESABINDAN MAĞDURİYETİNİ DUYURDU
Hasta ve yakını tarafından fiziksel ve sözlü olarak mağdur edilen Elif Doktor, sosyal medya hesabından yapmış olduğu tek kare fotoğraf paylaşımında, tüm olumsuzluklara rağmen mesleğinden vazgeçmeyeceğini şu sözlerle ifade etti;
“Bu fotoğraf ile postop hastamın tedavisi gecikmesin bizzat kendim hemşire hanımla görüşeyim diye cerrahi servise gidip; daha önce hiç karşılaşmadığım, belinde beylik silahıyla jandarma olan yakınının sakinleştirmeye çalıştığı başka bir branşın hastası tarafından; arkam dönükken "çekil şurdan" diye kolumdan itilip; "ne yapıyorsunuz? Ben doktorum, hastam hakkında bilgi veriyorum" dememe kalmadan tüm servisin ortasında dövülme, öldürülme, onun tabiriyle gebertilme tehditlerine ve ağza alınmayacak hakaretlerine maruz kalmam arasında sadece 10 dakika olması ne kadar acı..
Evet; çok ağladım, çok üzüldüm.. Çünkü ben bilirim bu meslek için sabahlara kadar nasıl çalıştığımı, neleri feda ettiğimi ve nasıl bir tutkuyla mesleğimi icra ettiğimi.. Ama ne kadar acı ki artık ortalık psikolojisi bozuk, sağlık çalışanlarını kendine düşman gören, utanması olmayan, nasılsa ceza almayacağım diye düşünen (Sadece öldürülürsek yakaya bir fotoğraf yapıştırılıp peşinden bir kaç gün grev yapılacak, birkaç gün instagramda fotoğrafı paylaşılacak kıymette birer sağlık çalışanıyız) kişilerle dolu.. Sonrasında ne mi yaptım.. Gözyaşlarımı sildim; ameliyat için bekleyen hastalarımın ameliyatlarını yaptım.. Çünkü kötü hiçbir zaman iyinin önüne geçemez.. Ve her ne olursa olsun vazgeçmeyeceğim ne “Ordu Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde çalışan kadın Doğum uzmanı Dr. Elif Keles Tayfur hocamız görev yaptığı sırada bir hasta ve üzerinde beylik silahlı hasta yakınları tarafından ölümle ve dayakla tehdit edildiğini darp edildi. Sosyal medyasında feryat ederek sesini duyurmaya çalışmıştır.
Bu hafta içerisinde de öğretmenimizin ölümü ile sonuçlandı benzer olayın yaşandığı yönelik şiddet bütünüyle sıradanlaştı. Hekime/sağlıkçılara yönelik şiddet örneklerinin arttığını ve bunun tartışmasız bir biçimde Sağlık Bakanlığına kamuda sıfır toleranslı alan talebimizi tekrar tekrar ilettik. Şifa dağıtmak için tüm gücüyle hizmet üreten sağlık çalışanlarına saldırılar bitmek bilmiyor. Şiddetin vahşete dönüştüğünü, insanlıktan çıkmış zorbaların histerik bir halde vahşice sağlık çalışanlarının canına kast ettiğini görüyoruz. Bu günde bu saldırıların bir örneğin de Ordu Eğitim Araştırma hastanesinde doktor hanım yaşamıştır. Bu gün yaşanan üzücü olayda sağlık hizmeti sunan hekimlerimizde veya diğer personelden her hangi biri telafisi mümkün olmayan bir şekilde büyük zaralar görebilirdi. Ölümle yaşansa idi BU SALDIRININ SORUMLUSU KİM OLACAKTI?" O zaman bu saldırının sorumlusu kim olacaktı? Şu günlerde bu yaşananları görünce söylenecek sözlerin bile anlamı kalmıyor.”
‘HAPİS CEZASI GELMELİ!’
Sağlıkta şiddetin sonu anında hapis olmadığı sürece bu vahşetin sonunun gelmeyeceğini belirten Başkan Zengin, Geçtiğimiz yıl TBMM’de sağlıkta şiddete yönelik hayata geçirilen düzenlemeye değinerek, bu düzenlemenin etkilerini ve yaptırımlarını göremediklerini; “Şiddet uygulayan canilerin salıverildikten sonra oluşan kamuoyu tepkisi nedeniyle tekrar tutuklandıklarına şahit olmaktayız. Bu nedenle sağlık kurum ve kuruluşlarının sıfır toleranslı alan ilan edilmesi önerimiz süratle hayata geçirilmelidir”
‘HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASI GEREKLİDİR’
Bu tür hadiselerde erilen cezaların daha ağır ve caydırıcı yaptırımlar içermesi gerektiğini ifade eden Başkan Fatih Galender Zengin, “Buradaki herhangi bir suçun ertelemesi, paraya çevrilmesi imkansız hale getirilerek hapis cezası ile cezalandırılması gereklidir. Salgın sürecinde bile böylesine korkunç olayların yaşanması yaptırımların ne kadar ağır olması, tedbirlerin en üst seviyede alınması gerektiğini göstermektedir. Sıfır toleranslı alan uygulaması dışında İstinasız tutuklu yargılama ve şiddet uygulayanlara acil haller dışında kamu sağlık hizmetinin belirli bir süre ücretli verilmesi gibi önlemler acilen hayata geçmelidir. Aksi takdirde ne yazık ki şiddetin önlenmesi mümkün değildir. Sağlık çalışanlarının yaşadıklarına bir son verilmesinin başka bir çaresi yoktur. Sağlık çalışanları şiddet sarmalından bir an önce kurtarılmalıdır
‘KONUNUN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ’
“Kınamakla, unutmakla ve münferit bir olay gibi görmekle bu şiddetin ne sonu gelir ne de çalışan kendini güvende hisseder. Hastaları hayata tutunmaya çalışırken kendi hayatını kaybetme endişesi yaşamalarına sağlık çalışanlarının artık tahammül edecek sabrı kalmamıştır. Bu nedenle bir kez daha vurguluyoruz; sağlıkta şiddette kesin çözüm için en kısa sürede somut adım atılmalı, en ağır cezalar verilmelidir. Türk Sağlık Sen olarak konunun takipçisi olacağız"
#orduhaber