Gözlerinizi dünyaya açarsınız da yalnız kimsesiz aç muhtaç çaresiz bir durumdasınızdır. Bir bakmışsınız ki size gülen gözlerle bakan bir çift göz, aman Allahım o nasıl bir bakıştır ki korkma der ben varım benimle ne aç kalırsın ne yalnız ne kimsesiz ne çaresiz?. Siz büyürken o sizin gelişiminize sevinir mutlu olurda siz büyüdükçe onun ihtiyarlığı, beyazlaşan saçları, bükülen beli tutmaz eli sizin üzüntünüz oluverir?. Her yerde yer içer gezersiniz de onun kaynattığı çorba, pişirdiği yemek demlediği çay orta şekerli kahvesi bir başka oluverir? En iyi doktorlar reçete yazar ilaçlar verirde, herkes yaranıza merhem sürer geçmez de onun eliyle verilen ilaçlar sürülen merhemler iyi eder sizi, boğazınız ağrır da başındaki yaşmağını dolar boynunuza sabah bi bakmışsınız bir şeyiniz kalmamış iyi olmuşsunuzdur çünkü sır kokusu üstüne sinmiş olan yaşmaktadır aslında? Tüm dünyayı gezer dolaşır fetheder de bi bakmışsınız yaşlanmış bir odadan bir odaya geçemez oluverir gözlerinizin önünde?.. Tüm ömrünü gecesini gündüzünü size verir yarım uyur, aç gezer üşür terler yorulur da ?´öf´´ bile demez de hasta olur yataklara düşer de sizi düşünür yine de inliyorum ama inşallah rahatsız etmedim sizi diye sorar gözlerinizin önünde? Mutlu bir gecenin sabahında bir bakmışsınız hak vaki olmuş aranızdan ayrılmış olurda sesinizi çıkaramazsınız, elinizden hiçbir şey gelmez, gözlerinizden yaşlar düşer yavaş yavaş, hangi makamda hangi yaşta olursanız olun ta ilk o göz göze geldiniz ana dönersiniz birden bire de içiniz ürperir artık korku zamanıdır çünkü o gülen gözlerle size güç veren gözler kapanmıştır gözlerinizin önünde? Kim bilir görüşür müyüz görüşemez miyiz veya kaç yıl sürer ayrılık bilinmez ama hayat akıp gider hatıralar, anılar, sesler, kokular, tatlar bir bir canlanır gözlerinizin önünde? Geriye derin bir sessizlik kaldı, Duvardaki saatin tik takı, Damlayan çeşmenin şap şapı. Selam olsun tüm gülen gözlü güzellere Selam olsun nazlılara, biriciklere, kıymetlilere, canlara, Rahmet olsun tüm gülen gözle gidenlere Rahmet olsun nazlılara, biriciklere, kıymetlilere, canlara?. DİPNOT: Sevgili dostlar bu yazımdaki başlığın bir hikâyesi vardır; Şöyle ki: Bir abimizin köylerinde bulunan büyük dedelerine ait olan evlerinin bir odasında eski bir sandık içerisinde bir kutuda muhafaza edilmiş olan mektupları ki zamanın dili ile Osmanlı Türkçesi ile yazılmış mektuplar bulur, bir buluşmada kendisi ile mektupları okuma fırsatımız olur, İstanbul´da ikamet eden büyük dedesinin o zamanlar Trabzon iline bağlı olan Ordu nahiyesinde ikamet eden annesine yazmış olduğu en az 150 yıl öncesine dayanan mektuplardır. Mektubun giriş satırları aynen yazımızın başlığında olduğu gibidir; ?´Benim nazlı, biricik, kıymetli, canım Annem´´