İnsanoğlunun derdi, isteği hiç biter mi? Bildiğimiz kadarıyla bitmez. Evime ekmek götürecek bir işim olsun der işe girer, bir arabam olsun ister, zaman geçer araba alınır. Başımı sokacak bir evim olsun istenir, zamanla ev alınır. Olmadı daha geniş bir evim ve son model arabam olsun istenir, bu dilekler de yerine gelir. Olmadı oğlumun şunu olsun kızımın bunu olsun. Sonuçta insanoğlunun istekleri, dertleri bitmez.  Dedik ya arabamız, evimiz, yatımız, katımız olsun isteriz. Tabi ki bunları isterken işin başında sağlık ve huzur gelir. Sağlığın olmadığı, huzurun olmadığı yerde hiçbir şeyin ne tadı ne de tuzu olur.             Ülke olarak son günlerde sıkıntılı mıyız, sıkıntılıyız. Bir tarafta ekonomik kriz, diğer tarafta unutulan tarım, eğitimdeki çarpıklık. Neye sayarsanız sayın ülke olarak sıkıntılıyız, dertliyiz. Bunları yazarken bir İspanyol atasözü aklıma geldi. ?Bir toplum maddiyatını kaybedebilir, zamanla çalışır kaybettiklerini fazlasıyla yerine koyar. Bir toplum maneviyatını kaybetmişse işte o zaman her şeyini kaybetmiş olur.? Ülke olarak ekonomik krizler yaşayabiliriz. Türk halkı geçmiş tarihlerden bu yana büyük badireler atlatmış olan bir toplumdur. Bizler yaşamış olduğumuz ekonomik krizlerin üstesinden geleceğiz. Çünkü tarihte bunun örnekleri fazlasıyla var.             Türk halkı, Türk toplumu olarak bizlerin morale, motivasyona ihtiyacı var. 80 yıllık birikimlerimiz özelleştirme adı altında yok edildi. Yap işlet modeliyle yapılan köprülerdeki inanılmaz hatalı sözleşmeler, insana yapılması gereken yatırımlar, betona yapılınca kriz kaçınılmaz oldu. Kaçan balık büyük olur misali, artık geriye dönmenin bu ülkeye getirisi olmayacak. İnsanız sonuçta hata yapma lüksüne sahip olacağız. Ama yapılan hatalardan da ders çıkarılması gerekir. Sonuçta bu ülke Türküyle, Alevisiyle, Sünnisiyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, AK Partilisiyle, CHP´lisiyle, MHP´lisiyle hepimizin ortak değeri ve de yaşam alanı.             Gelelim huzur meselesine; Mart sonunda yerel seçimler yapılacak. Cumhurbaşkanı ve milletvekilleri koltuklarında oturacak. Belediye başkanları, encümenler, muhtarlar ve azaların bir kısmı koltuklarında otururlarken bir kısmı koltuklarını yenilerine devredecekler. Belediye başkanları, encümen, muhtar ve azalar diyoruz. Buna rağmen seçim meydanları alev alev yanıyor. Bu saatten sonra genel seçimleri düşünmek bile istemiyorum. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak izlediğimiz tablolar bizleri fazlasıyla üzüyor. Seçimler öncesi aslı olsun olmasın vaatler havalarda uçuşurdu. Şimdi ise üzülerek izliyoruz seçim mitingleri mitingden çıkmış hakaret boyutlarına ulaşmış durumda. Bu tablo bizleri fazlasıyla üzüyor. Bu ülkenin bir bireyi olarak aşı, işi geçtik huzur istiyoruz huzur.