Yalnızca kullanılmak üzere edinilen bilgiler insanı nesne durumuna sokar

Yalnızca kullanılmak üzere edinilen bilgiler insanı nesne durumuna sokar. Bilgi edinme, mekanizmadan başka bir şey değilse bilgiyi edinen de makineden öte bir varlık olmaya namzet olamayacaktır. Bugün gazetelerde, muhtelif internet sayfalarında günlük olarak veya farklı periyotlarla okuyucunun karşısına deneme, fıkra, sohbet gibi yazılarla çıkan yazarlar acaba bir mekanizmayı beslemekten, bir makineyi çalışır vaziyette diri tutmaktan başka ne yapıyor? Yalnızca bu alanlarda geçerli değil söylediklerim elbet. Okumaya, izlemeye, işitmeye yönelik ne kadar araç varsa hepsi aynı zihniyetin kullanımında. Bahsettiğim zihniyette olanların onlara dikkat kesilenlere hoşnut olacakları ortalama söylemlerin, ezberlerin haricinde bir şey ilettiğine şahit olan var mıdır? İnsanlara, tabiri caizse kakalayabilecekleri cinsten cazibeli laflar haricinde bir şey söyleme, anlatma dertleri var mı? Veya okuyucuların da "hazmedilemeyecek" şeyler haricinde bir metni okumaya cesareti ve sabrı var mı? Yazar ve okuyucu arasında kendini diri tutan bir döngü var. Bu döngü bir hazmetme ve hazmettirme döngüsü olarak yürürlükte. Yani mideye oturacak cinsten şeyler söylemiyor kimse birbirine. Gayet rahat hazmedebilecekleri ürünleri -birbirlerini düşünerek- piyasaya sürüyorlar. Okuyucular -daha doğrusu tüketiciler- midelerine oturacak cinsten laflar duyunca da bir daha ağzını sürmüyor o gıdaya, nasıl olsa rahat hazmedilebilen, tatlı gıdalar verenleri var.(Kar-zarar maksimizasyonunun hikmetlerini şimdi daha iyi anlıyorsunuz herhalde!) Körlerin ve sağırların birbirini ağırlamasından rahatsızlık duymayan herkes, bu işleyişten memnun olduğunu bir şekilde ifade etmiş sayılır. Bu memnuniyetin kendini somutlaştırdığı sosyal, ideolojik, kültürel, politik, çıkar gruplarının kalıpları da sadece birer araçtır bu döngüde. Asıl mevzu, bu grupların birbirleri ile kavga içerisinde olduğu zannıyla hareket etmesinin yarattığı yanılsamanın "hakikat " arayışı içerisindekileri bu rüzgarla savurmasıdır. Bir süre sonra savrulanların da hoşuna gidiyor olacak ki bu hazmetme döngüsü, rüzgarın uyguladığı kuvvetten kurtulmaya, sıyrılmaya yönelik bir kuvvet uygulayanı görmek çok zor. Midesinin sıhhatini bu denli düşünen insanlara "afiyet olsun" demek haricinde başka seçenek var mı? Sanırım yok. O halde benim yazdıklarım onlara hitap etmiyor denebilir.