Çoğu çocuk 92 kişi başıboş köpeklerin saldırıları ile öldürülmüş.

Çoğu çocuk 92 kişi başıboş köpeklerin saldırıları ile öldürülmüş.

Milyonlarca köpeğin birdenbire ülkeyi istîlâ etmesinin sebebi köpek maması lobisinin güçlü siyasî ayağı imiş.

Milyonlarca düzensiz göçmenin kaç tanesinin ajan, sapık, ırz düşmanı, katil, hırsız olduğu belli değil.

Çeteleşenler, halkımızı tedirgin edenler, konuşulan dili değiştirenler, çoğaldıkça o bölgedeki medeniyeti değiştirenler yine güçlü siyâsî desteğe sahip.

Hak etmedikleri kamu kaynaklarını yağmalamaya güdülenen başka bir tür ise, harama "hoş değil ama helâl" diyen yüksek şey işleri otoritelerince aklanıyorlar.

Eğitim öğretimin çıktısı zaten içler acısı.

Ulusal ve uluslararası ölçütler, sınavlar vs gösteriyor ki yokuş aşağı inen freni patlamış kamyonlar var her yerde.

Bir kuşak değil feda edilen, ardı sıra en az 5 jenerasyon!

Yüzyıl dedikleri bu olsa gerek.

Aile kavramı epeydir unutulmuş, ne evin direği dağ gibi baba ne de Ocağı tüttüren o yüce ana var karede.

Ocaklar tütmekte bir tarafa, sönüyor.

1+0 daireler üretip bahçeli-müstakil ev fiyatına satıyor müsaitler.

Yerli ve milli tv kanallarında boy gösteren yeni bir boynuzlu tayfa, namusu paylaşmaktan haz alan ve iffeti başörtüsünün altındaki boneye indirgeyen sorunsalı karabasan gibi üzerimize boca ediyor.

Şempanze seviyesindeki beceriler deha değeri görüyor domuzlar gibi çiftleşenler arasında.

Kıskanmak çağdışı, alın teri enayilik ve ahlâk duvardaki hat yazısının okunamayan dekoru.

Hayat akıyor ancak yaşayanlara dair hareket belirtisi, canlılık izi mevcut değil.

...

Gıda ve içme suyu artık fıtratı değiştirmeyi başaracak kadar rayından çıkarılmış.

Yediği ve içtiğidir insan, belli işte.

Fiili bir savaşa girilse savaşacak asker bulunur mu, o bile şüpheli.

Malı götürenler işi din kılıfına uydurduk sansalar da minare çuvala sığmıyor.

Adalet mi?

Komşuluk mu?

Güven mi?

Temizlik mi?

Medeniyet mi?

Türk mü?

Müslüman mı?

...

Çocuklar paketli işlenmiş gıda (!) menüleri alıyor 3 harfli bakkallardan ve ayaküstü yiyip içiyor, paketleri, kutuları vs etrafa atarak yürüyor.

Sokaklar, bahçeler, tabiat... köpek kakası ve ambalaj atıkları ile dolu.

Yediği ve içtiği ile fıtratı değiştiriliyor nesillerin.

Banklarda oturanlar yine atık ve artıklarını mide bulandıracak gevşeklikle saçıp gidiyorlar.

Kimsenin kimseye saygısı yok.

Selâm veren de yok, alan da yok.

Suretler ile sıretler alâkasız ve hatta zıt.

Uyuşturucuya ulaşmak helâl süt emmiş birine denk gelmekten çok daha kolay.

Erkleri kontrol eden büyük mücahitlerin ve vatan sevdalılarının umrunda bile değil: ülke gidiyor elden.

Saçma sapan videolar dolaşıyor WhatsApp gruplarında, bütün ömrünü milletine adayanları hain gösteren.

Onları seyredip kahramanlarına küfrediyor iyice irtifa kaybeden "tebaa".

Oyun hamuru kıvamında sürü, kolayca şekil alıyor.

...

Belediyelerin imar birimleri betoncularla dolu, oylayan meclisleri de.

Depremler, boğan şehirler, katledilen içme suyu kaynakları ve tarım toprağı onlara hayvanî bir zevk veriyor olmalı.

...

Din...

Sahi neydi din?

Sosyal medya fenomenine dönüşen şeyhler mi?

Kimliksizlerin öbekleştiği holding yuvası cumağatlar mı?

Devletin işleyen mekanizmasına hukuk dışı yollarla müdahale eden yeşil eller mi?

Camideki ruhsuzluk mu?

Cenazede yemek dağıtmaya alıştırılan cenaze evi mi?

Zikirmatik mi?

Peygamber çok fakirdi, Bekir bütün servetini vermişti, Ömer adildi diye anlatan yeni yetme süper zenginler mi?

...

İnsan, kendine ihanet ediyor.

...

Bütün bunlar her zamanki gibi Mısır'da yaşanıyor.

Bizden öğrenecek çok şeyleri var.

Biz kazanırsak Gazze kazanacak.

Doğu Türkistan özgür olacak.

Ve bir gün müsaitler hiç evi olmayan 10 küsur milyon kişiden biri olan bana da daire satacak.

İnsanlık ölecek, biz güleceğiz.