Sanılıyor ki 1 tane fetö var.

Sanılıyor ki onun da kuyruğu yakalandı, başının ezilmesi yakındır.

Bu tür gladyotik yapılar pek çoktur.

Hepsinin 1'den fazla başı, kuyruğu ve kolları mevcuttur.

Aralarında karmaşık ilişkiler ve şartlara göre kuralsız değişen merkezî birimleri bulunur.

Hiçbirinin gerçek manada dini, imanı, ideolojisi vs yoktur.

Alayı çıkar amaçlıdır.

Onları deşifre etmek ise dert, içine girmelisiniz.

Kabaca yazdıklarımızı anlamak ve uygun biçimde konumlanmak için stratejik akıl gerekir.

Somut örnekle açalım:

Millete göre fetö, fetöcülere göre fütü adlı ajan örgütünün İslâm ile, Cihat ile, iman hareketi ile, cümle varlığın herhangi bir cüzünü sevmek ile hiç işi olmaz.

Ancak geniş halk kesimleri onları şakirt, liderlerini de salih zat sanmakta hiç zorlanmadı.

Hâlâ da konunun ak parti ile örgütün kavgası olduğunu düşünen ve o yüzden ajan yapısına cemaat demekte ısrar eden sürüyle ahmak görmekteyiz.

Stratejik akıl böyle bir şey, kuyrukları bağlar, tepiştirir, toz bulutu içinde malı götürür.

Bazen sırayla binerler koyunlara, eşeklere.

Deşifre olan kuyrukları başka başlara bağlarlar.

Başka başları başka ayaklara, onları başka kollara.

Sürekli saman yedirirler ki yeterince beslenemesin, idrak edemesin.

Bizim betoncular öyledir sözgelimi.

Törede tarım alanından ve yuvadan (ev, daire) kira alınamaz.

Mal biriktirilmez.

Üretim sürmeli, rızk elinin emeği ile geçinen herkese kolayca ulaşmalıdır çünkü.

Yani aslolan helâl kazançtır.

Şimdi bakın bakalım çevreye:

Meşru ve makul olmayan kazanç için kimler yakmakta ahiretini?

Cumağat, tarikat ve milliyet gürültüsü çıkaranlar saman mefhumuna en çok meftun olanlar değiller midir?

Eğer anlaştı isek devam edelim...

Stratejik akıl tarafından satranç hassasiyeti ile kumanda edilen örgütleri en yakınınızda aramayın ama görün.

Metastaz gibi bünyeyi sardığını bilin.

Ne milliyetçiler ne de dinciler (siyaset, cumağat ve tarikatların alayını kastediyorum) bunun farkında.

Oyunu kavrama zekâları satranç düzeyinin çok altında zirâ.

Hem devleti yönettiklerini, hem milleti mutlu ettiklerini, hem geleceği inşâ ile ahireti cebe koyduklarını, kısaca başardıklarını düşünüyorlar.

İlginç, ingiliz artık kendi içinden bir vali göndermeden, askere ihtiyaç duymadan yürütüyor gemileri.

24 saat içki satan gayrimüslim Fransız market zincirinin kurban organizasyonu yaptığı bir saçma noktada duruyoruz.

Yahudi zulmünü lanetlemek için uygun hava koşullarında gezer gibi yürüyen, sosyal medyada "ayıp oluyor ama yaa" diyen ve bunu yeterli gören dava adamlarının içindeyiz.

Ve onca operasyon için gerekli kaynağı teminde kokain ile limanların kullanıldığını kavrayamayan bir halk.

Şu son cümlede ne çok şey söyledik oysa.

Tuttuğunuz takım, bağlı olduğu federasyon, yöneticiler, o formayı giyen politikacılar ve kara para aklayan ihracat veya hizmet sektörü firmaları...

Helâl ile olmayanı dert etmediği için ayırdına varamayan azgınlar her renge giren asalaklar gibidir.

Olan millete olur, devlete olur, bebelere olur.

Kursağından habire haram geçen bir neslin düzelmesi en az 40 yıl alır.

Yahut tufan kopmalıdır.

Erenler;

Zihinsel süreçler insanın sürgündeki varlığına aittir, yanılsamadır, boş iddialar için tuzaktır.

Bilinç ise zihin merkezli değildir.

Îtikadî çözümleme Ocak ve u/yan'mak odaklı olmakla Hz. İnsan'a uyarlanabilir.

Seyrusulûk çıkarmadan ıspanaktan yoğurda geçmek imkânsız yani.

Biri kültürdür, diğeri maya.

Delilik huni ile, Dervişlik de kıyafet ile değildir, vesselam.

Gölgesi olmayanı bul, gel.

Mermi yakalım akınlarda çocuklar gibi şen!

Yoksa çocuklar yanıyor Gazze'de ve biz kebap yiyoruz.