Aylardır sonuçları merakla beklenen yerel seçimleri tamamladık. Öncelikle belirtmek isterim ki, hukuk temelinde demokratik Cumhuriyetimiz, eksiklerine rağmen, bize çok yakışıyor ve bir nimet. Sonuçta sözü cumhur söylüyor. Dünyanın gözü önünde seçimlerin büyük bir olgunlukla sona ermesi milletimizi mutlu etti, bundan gurur duyduk. Sözü Unutmadan seçim sonuçlarından neler çıkardık? Seçim ülkemize her yönden her kesime önemli mesajlar verdi. Bu önemlidir, özellikle siyasiler dikkate alacaklardır. 

AKP’nin ilk defa ikinci parti konumuna düşmesi önemli bir gelişmedir. AKP, uzun süren iktidarında doğal olarak yıpranmıştır. Bu siyaset arenasında böyledir. Geçen yıllar partiyi, imajını olumsuz etkiler, hata payı, yanlışlar artar. Siyasilerin yüzü eskir, etkinlik güçleri sarsılır. İktidar güç sahibi olmak lideri, egemenleri, ekipleri hep bozmuş sarsmıştır. AKP’nin özellikle İstanbul, Ankara yanında, Birçok büyük şehri kaybetmesi ciddi bir kan kaybıdır. AKP İstanbul’da tüm ataklarına rağmen ikinci kez kaybetmiştir. İmamoğlu’nun yıldızını biraz da iktidar parlatmaktadır. Bir belediye başkanı partinin imajını derinden sarsmıştır. Bu tablo, ülkemizin Siyasal durumunu gelecekte etkileyecek gibi durmaktadır. Özellikle halkı ilgilendiren ekonomik göstergelerin bozulması, yıllık enflasyon, geliş dağılımı dengesizliği, emeklilerin memur karşısında adaletsizliğe uğraması, ekonomik zorlukların girdaplarında halkın sarsılması, AKP’ye büyük tepki doğurmuştur. Yeniden refah Partisi’nin beklenmedik şekilde ülkenin en büyük üçüncü partisi olması tepki oylarının bu partide yoğunlaşmasıdır. AKP tabanlı, bu parti ile tepki vermiştir.

CHP, halkın tepki oylarını toplamıştır. Bu oylar, CHP’nin çok çalışması, yeni lider çıkarması, çok önemli projeler açıklaması ile ilgili değildir. Bir kısım tepki oylarının burada toplanması ile ilgilidir. Bir başka ilginç tespit de, sağ seçmen artık CHP’ye de oy verebiliyor durumu anlaşılmıştır. Bir ilginç durumda, artık seçimlere Z kuşağı da önemli bir sayıda katılmaktadır. Bu gençler bilinen seçmen tipine benzememektedir. Bunların üzerinde aile bile etkili olamıyor. 

Türk seçmeninin artık takım tutar gibi parti tutmadığı, partinin, tercihini, görüşlerini değiştirebildiği gereği de kayda girmiştir. Anlaşılan o ki, bundan böyle herkes, ülkemizin sosyolojisini çok iyi analiz etmek, önemsemek durumundadır. İktidar Partisi’nin yanlışlarından, yolsuzluklarından, ekonomik zorluklardan rahatsız olan İslamcı kesim de bu seçimde tepkisini göstermiştir. Şunu her zaman dikkat etmeliyiz ki bir Müslüman, gördüğü her yanlış, eksiği eleştirmelidir. Üç maymunu oynamak asla Müslümanca bir tavır değildir. 

Seçimin bir diğer önemli sonucu da, milliyetçi kesim oy olarak düşük rakamlarda kalmıştır. Milliyetçi taban bölünmüş, Özgül ağırlıkları zayıflamış, dar bölgelerde türküleri söylenir olmuştur. Milliyetçi taban ve kuruluşların, her zaman ülkede ön planda bulunması, ağırlık koyması, her an iktidar adayı olması beklenirken, gerilerde ve yanlış kulvarlarda bulunması esef vericidir. Türk milliyetçilerinin, reflekslerine yitirmesi, ülkemiz için beka sorunudur. Sözünüzü Rabbimiz, devletimize, milletimize zeval vermesin, gerisi teferruattır. Nerede durursanız durun, önce insan olmak önemlidir.
Tüm insanlarımızın kişiliğine, fikirlerine, düşüncelerine, tercihlerine saygılı olmalıyız. 
Tüm seçmenler kardeşimizdir, kanımız canımızdır. 
Sonsuz iktidar yoktur. 
Başka Türkiye yok.