Birden çok siyasal toplumun, merkezi bir güç tarafından idare edilmesi ile  imparatorluklar doğar.

Birden çok siyasal toplumun, merkezi bir güç tarafından idare edilmesi ile  imparatorluklar doğar. Doğan imparatorluk bir süre büyüyor. Zirve noktaya ulaştıktan sonra gerileme başlıyor. Çöküyor. Genellikle çöküntüyü, başka imparatorluğun  doğuşu takip ediyor.
Tarihte ilk imparatorluklar, toprak egemenliği üzerine kuruldu. Onu, para imparatorlukları  takip etti. Günümüzde,  güvenliği  ve reel ekonomiyi esas alan yeni bir imparatorluk doğuyor. 
  Bizans ve Osmanlı Toprak İmparatorluğu idi. Toprak kazanmak ve toprak üzerindeki ekonomik varlıklara sahip olmak amaç idi.  Bizansın topraklarını işgal eden Osmanlı, onun yerini aldı.
Venedik, para imparatorluğu idi. Sınırları yoktu.  Ticaret kolonileri sayesinde para kazanıyordu. Osmanlı, Venedik'in korkulu rüyası oldu. Zira, Osmanlı para ile ilgilenmiyor. Toprak fetihlerine devam ediyordu. Pargalı İbrahim Paşa, Osmanlıyı, para imparatorluğuna dönüştürmek amacıyla çok uğraştı. Fakat, başaramadı. Osmanlı, İbrahim Paşayı idam etti ve Para imparatorluğuna dönüşme fırsatını kaçırdı. 
Osmanlı 1570 yılında Kıbrısı feth edince,  Venedik'in ticaret alanı daraldı. Çareyi, Hollanda'da aradılar. Sermayelerinin bir kısmını Hollandaya taşıdılar. 1600 den itibaren, Paranın merkezi Hollanda oldu. Bir kısmı ise İngiltereyi tercih etti. İngiltere ve Hollanda arasında yüz yıl, kim para imparatorluğunun merkezi olacak savaşı yapıldı. Sonunda İngiltere kazandı.
1815 Vaterloo Savaşı ile paranın gücü, bankerlere geçti. İngiliz bankerler, Napolyona borç veriyor, aynı zamanda, Napolyon ile savaşan İngiltereye borç veriyordu. Savaşı İngiltere kazandı. Bankerlerin iki yüzlü davranışını fark eden İngiliz yönetimi ile bankerlerin arası açıldı. Bankerler, kendilerini güvene almak amacıyla Amerikaya adım attılar. 1913 yılında, bankerler FED adındaki Amerikan Merkez Bankası görevi yapan bankayı kurdular. İş değişti. 
Bankerler, İngiliz  Sterlini yerine, kendi bastıkları Doları, dünya parası yapmayı kararlaştırdılar. Bunun için, İngiliz Hazinesindeki altınların tükenmesi gerekiyordu. Zira, Sterlinin gücü,  İngiliz hazinesinde mevcut altın stokundan geliyordu.  
Savaş her zaman, kaynak tüketir. Bu kuraldan hareketle, Bankerler, İngiltereyi birinci dünya savaşına soktular. İngiltere birinci dünya savaşını kazandı ama, hazinedeki altınları da tüketti. Fakat, güneş batmaz imparatorluk altın para üretiyordu. İngiliz sterlini yıkılamıyordu. Çare ikinci bir savaştan geçiyordu.
Bankerler,  savaş tazminatına  karşılık Alman Merkez Bankasını satın aldılar. Alman savaş makinesini onardılar. Hitler gibi ekonomi cahili onbaşıyı, Almanyanın başına getirdiler. İkinci dünya savaşını başlattılar. 
İngiltere, ikinci dünya savaşını bankerlerden aldığı borç para ile yapabildi. Savaşı kazandı, ama ekonomik olarak gücü bankerlere kaptırdı. Daha savaş bitmeden 1944 yılında, Bretton Woods para anlaşması ile DOLAR  dünya parasına dönüştü. İngiliz Para İmparatorluğu sonlandı. Yerini dolar imparatorluğuna bıraktı.
Bankerler ellerindeki altın miktarından daha çok dolar bastılar.1972 yılında, doların altın karşılığı kaldırıldı. Dolar kağıt paraya dönüştü. Dolar imparatorluğu için zirveden dönüş başladı. Çöküşü durdurmak için, dolar imparatorları KONTROLLÜ KARGAŞA siyasetine baş vurdular. Kargaşa olduğu zaman, siyasal toplumlar tedirgin oluyor. Daha fazla doları rezerv olarak tutuyor. Daha fazla dolar tutmak, dolar imparatorluğuna can suyu oluyor.
Siyasal  toplumlar ''kargaşada içinde  yaşamak''  istemiyor. Bilhassa, enerji satışı ile para kazanan küçük uluslar, güvenlik sorununu çözmek istiyor. Dünyanın huzur içerisinde yaşaması  ise dolar imparatorluğunun işine gelmiyor.   
Petrol ve doğal gaz satışı ile zenginleşen ülkeler, Amerika ile sorunalarını çözemeyeceklerini anladılar.  Güvenlik sorununu çözmek üzere, yeni ittifaklar kuruluyor. Bunların başında Katar  geliyor. Arayışa düşen Katar, Türkiyeye yanaştı. Güvenlik sorununu halletti. BM Şartının 51. Maddesi ''İki ülkenin anlaşmasına''  izin veriyor. Türk askeri, Katarı koruyor. Katar, Türk askeri sayesinde güvenliğini sağlama aldı. Katar, Türkiyenin ekonomik ve siyasi uzantısı gibi hareket ediyor.
İkinci hareket Libya'da başladı. Libya ile Türkiye arasında  Osmanlıdan gelen kültür birliği var. Libya meşru hükümeti zora düşünce BM Şartının 51. maddesine istinaden, Türk Ordusunu davet etti. Türkler, meşru hükümeti koruyor ve yaşatıyor. Libya, Türkiyenin siyasi ve ekonomik uzantısına dönüştü.
Karabağ Savaşı, dünyaya son mesajı verdi. Türk Ordusu hareket ettiği zaman, karşısında durulamıyor. Azerbaycan, iki devlet tek milletiz diyor. Karabağ Savaşı, orta Asya Türk Cumhuriyetlerinin gözünü açtı.  Türk Devletler Birliği kuruldu. Birliğe Macaristan katılmak istiyor. Macaristan Başbakanı ''Türkiye var iken, hiç bir ülke  bize saldıramaya cesaret edemez'' diyor.
Katar başarısını gören BAE, siyasetini 180 derece değiştirdi.  
Orta Afrika ülkelerinde, Türkiyenin askeri gücü konuşuluyor. Nijeryalı bir gazeteci, Libyadaki isyancı Halife  Hafter generaline  ''Neden  başarısız oldunuz'' diye soruyor. General, ''karşımızda  tek bir Türk Topçu var, onu aşamıyoruz'' diye cevaplıyor.    ''Nasıl olurda bir topçuyu aşamıyorsunuz'' sorusuna, Türkler, hedefi ihalar ile  saptıyor'' diye cevap veriyor.
Güvenliğe dayalı yeni bir imparatorluk doğuyor.  Zira güvenlik, her şeyden önce geliyor. Amerika ve Rusyanın tercih ettiği  ''KARGAŞA SİYASETİ'' uluslararası toplumu güvenlik arayışına sevk etti. Yeni doğmakta olan bu  imparatorluk, sınır tanımıyor.