Bazı insanların, bir ömre sığdırdıklarını görünce hayran olursunuz

Bazı insanların, bir ömre sığdırdıklarını görünce hayran olursunuz. Türkan Saylan böyle bir insandı. Gencecik bir cumhuriyetin ilk yıllarında Türk bir baba ve İsviçreli bir annenin 5 çocuğunun en büyüğü olarak 13 Aralık 1935'te doğmuştu. Osmanlı'da yetişmiş bir babaanne ve Avrupalı bir anne ile büyüyen Türkan Saylan çocukluğunda hep erkek olmak istemiş. Ülkedeki kadın erkek eşitsizliğini çocuk yaşta hisseden bir kız çocuğu olarak, tüm hayatı boyunca kadın erkek eşitliğini, kız çocuklarının eğitim hakkını savunmuş ve bu ideali uğruna durmadan çalışmıştır. Türkan Saylan, İstanbul Tıp Fakültesi'nden 1963 yılında mezun olmuş bir doktordur. Hem de tıp fakültesindeyken tüberküloz geçirmiş, aylarca yüzükoyun yatmış, çelik korse taşıyarak mezun olmuş bir doktordur. İlk defa cüzzamlı hastaları gördüğünde hocası; 'onlara dokunmayın, uzak durun' dediğinde çok şaşırmıştır. Hekim olarak dokunmadan nasıl tedavi edeceğim diye düşünmüştür. Bunu şu sözlerle anlatmaktadır: "1958 yılıydı. Bakırköy Akıl Hastanesi'ni görmeye gitmiştik. Çırılçıplak, iyileşme şansı olmayan, bakımsız, sahipsiz birçok insan parmaklıkların arkasındaydı. Cüzzamlıların yanına giderken, 'Sakın yaklaşmayın, ellerinizi değdirmeyin, uzak durun' diye uyarıyorlardı bizi. Bu bana çok ters geldi birden. Hayvanat bahçesine mi gidiyoruz?". Türkan Saylan hekimlik kariyerini cüzzam üzerine kurmuş, uzmanlığı deri ve zührevi hastalıklar üzerine yapmış ve Avrupa'da alanında eğitim almıştır. Ülkemizde cüzzam tedavisini yaygınlaştırmış, cüzzamla savaş derneğini ve Lepra Hastanesi'ni kurmuştur. Cüzzamlı hastalar toplumun dışına o kadar itilmişti ki bu hastane onlar için tedavinin yanı sıra sosyal imkan haline gelmiştir. Türkan Saylan hekimliğinin yanı sıra çağdaş Türkiye Cumhuriyeti için çalışmış aydın bir Türk kadınıdır. Türkan hoca, "Her eğitimli kadının bu cumhuriyete borcu vardır" sözlerinde bahsettiği borcu ödemek için ömrünün her saniyesinde çalışmıştır. Lepra hastaları için gittiği Anadolu'da kız çocuklarının eğitimde fırsat eşitliğinden çok uzak olduğunu görmüş ve bunun için Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin kurulmasına öncülük etmiştir. Ne kadar ilk aşamada kız çocukları için kurulan bir dernek gibi gözükse de kısa sürede büyüyerek eğitim alanı öncelikli olarak bir çok alanda çalışma yapan bir dernek haline gelmiştir. 30 yılı aşkın süredir 100'den fazla şubesi ile projelerine devam eden ÇYDD bir çok projesi ile eğitimde fırsat eşitliği için durmadan çalışmaktadır. Ben 2014 yılında Trabzon'da tanıştım ÇYDD ile. Öğrencilik hayatımda Trabzon'daki evim olmuştu dernek. Sanat, bilim, tarih, toplumsal cinsiyet eşitliği gibi bir çok atölyeye katıldım. Deniz yıldızı, kodlamaca gibi projelerde görev aldım. Ülkenin bir çok yerinde kardeşim gibi gördüğüm dostlar edindim. Türkan hocamın bizlere miras bıraktığı görevi onun gibi ömrümüzün sonuna dek sürdüreceğiz. Doğum günün kutlu olsun canım hocam. Işıklar içinde uyu.